
FAİZ (RİBA) NEDİR? FAİZLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER
İslam’da faizin ne olduğunu, faiz ile ilgili ayet ve hadisleri, faizin neden haram olduğunu, faiz çeşitlerini ve zararlarını haberimizde bulabilirsiniz.
Kur’ân-ı Kerim’de ve hadis-i şeriflerde faiz kesin bir şekilde haram kılınmıştır. Faiz dinimizde büyük günahlardan sayılmıştır. Karşılıksız mal elde etme esâsına dayanan faiz/ribâ, zâhirde bazı insanlara faydalı gibi görünse de, hakikatte zor durumdaki insanların çâresizliğini istismâr etmekten başka bir işe yaramaz. Bu sebeple büyük bir kul hakkı ihlâlidir. Dînî ve ahlâkî duyguları söndüren ve ekonominin içini kemiren habis bir urdur. Zenginin daha çok güçlenmesine, muhtâcın da daha çok ezilmesine sebep olur. Böylece toplum kesimleri arasında derin uçurumlar meydana getirir. Hâlbuki iktisatçıların tâbiriyle ekonomik olarak en iyi seviyede bulunan toplum, enflasyon ve faiz oranlarını sıfırlayan toplumdur.
Kur’ân-ı Kerim’de, Allah ve Resûlü’nün faizle meşgul olanlara harb ilan ettiği bildirilmiştir. (Bakara, 278-279). Diğer bir âyet-i kerimede şöyle buyrulur:
“Faiz yiyenler (kabirlerinden), şeytan çarpmış kimse gibi kalkarlar. (Bakara, 275)
FAİZ (RİBÂ) NEDiR?
Riba sözcüğü arapça olup; ziyade, fazlalık ve faiz demektir. Sözcüğün kökeninde “mutlak çoğalma” anlamı vardır. Bir fıkıh terimi olarak; bedelli akitltlerde taraşardan birisi lehine şart koşulan fazlalığı ifade eder. Riba cereyan eden şeylerden birisinin peşin, diğerinin veresiye olması halinde miktarlar eşit bile olsa fazlalık hükmen var sayılır. Yüz gram altının 120 gram altınla peşin veya veresiye mübadele edilmesi halinde, 20 gram fazlalık riba olduğu gibi, 100 gram altın peşin verilerek, bedeli olan 100 gram altın bir ay sonra alınmak üzere sarf akdi yapılsa, burada fazlalık hükmen var kabul edilir ve “nesie ribası” meydana gelir.
Riba kelimesi yerine türkçede daha çok “faiz” terimi kullanılır. Faiz; taşan, taşkın, dolu, ödünç verilen paradan alınan gelir anlamlarında kullanılır. Elmalılı Hamdi Yazır (ö.1358/19 39) riba ile faizin eş anlamlı olduklarını şöyle açıklar: “Riba; aslı sözlükte, ziyadelenmek, fazlalanmak anlamına mastar olup, faiz dediğimiz özel fazlalığın adı olmuştur… Cahiliyye devrinde asıl borca “re’sü’l-mâl” ziyadesine ise “ribâ” adı verilirdi. Cihanın bugünkü faiz muamemeleri nitelik bakımından cahiliyye devrinin bu adetinden başka bir şey değildir. Zaman zaman faiz mikdarının ve şekillerinin azalması veya çoğalması muamelenin niteliğini değiştirmez. İşte Arap örfünde riba tam anlamıyla zamanımızdaki nükûdun (nakit paraların) faizi veya neması tabir olunan fazlasıdır. Karz (ödünç para) ve karzdan başka borçlar (düyûn) da tatbiki dahi böyledir. Şüphe yok ki lügatte bunun en uygun ismi riba, ziyade, artık olması gerekir. Buna faiz veya nemâ tabirinin kullanılması “Alım-satım ancak riba gibidir” ayetinin delaletiyle, alım-satım ve ticarete benzetilerek yalan bir kullanmadır.”
Bir şeyin nitelikleri değişmedikçe, adının değişmesi, hükmünün değişmesini gerektirmez. Böylece, ribanın hükümleri aynı hukuki özellikleri taşıyan faize de uygulanır. Bu, icare akdine, kira akdi demek gibidir ki, her ikisi de aynı anlama gelen sözlerdir
Faizin Tanımları:
- Daha fazlasını ödemesi şartı ile ödünç vermek fâizdir. Yâni böyle olan sözleşme haramdır. Haram anlaşma ile ele geçen malın hepsi haram olur. Meselâ on iki kile ödemesi şartı ile, on kile buğday ödünç verilse, alınan on iki kilenin hepsi haram olur. Fâiz ile ödünç vermek ve almak haram olduğu Kur’ân-ı kerîmde açık olarak bildirilmiştir… (İmâm-ı Rabbânî)
- Cins ve miktarı bir olan iki şey biri diğeriyle değiştirildiğinde bir taraf için kabul edilen malın fazlasına ribâ veya fâiz denir. (İbnül-Hümâm, Fethul-Kadîr, V, 277).
- Faiz bugünden yarına, fazlalığı konuşarak ve bilerek yapılan işlemdir. Misal bir kişinin 100 lira borç alıp, bir ay sonra 110 lira ödemesi gibi. Bu para cinsinden de olabilir zaman cinsinden bir fazlalık da olabilir.
- İnsanlar borç aldıklarında borçlanmanın karşılığı olarak ek bir ödemede bulunurlar. Bu ek ödemeye faiz denir.
Bir yanıt bırakın